Chicago Üniversitesi’nde doğumsal kusurlarla ilgili yapılan araştırmalarda otistik ve zihinsel özürlülük oranlarının hamilelik döneminde zararlı çevresel faktörlere maruz kalma ile ilgili olduğunu ortaya koymuşlardır.

PLOS Hesaplamalı Biyoloji dalı yayınladıkları yeni çalışmalarında , plastikleştiriciler, böcek ilaçları , reçeteli birtakım ilaçlar, cıva , sentetik moleküller ,eski pestisitler( yani zehirli tarım kimyasal ilaçları gibi) kötü çevresel faktörlerin doğumsal süreçte özellikle erkek fetüslerin bu kötü çevresel faktör maruziyetine çok hasas olduğu belirtilmiştir. Gelişimin kritik safhaları sırasında gerçekleşen bu toksinlere maruz kalma konjenital üreme malformasyonun büyük bir kısmını açıklamakta olduğu görülmüştür. Aslında erkeklerde   üreme sistemi üzerinde doğumsal malformasyonlar   ortamı ile otizm için güçlü belirleyiciler arasında yer almaktadır. Hamilelik sırasında cıva, kurşun , pesti sitler maruz kalmak nöro gelişimsel toksinler neden olmaktadır bunların da beyin büyümesini değiştirebildiği belirtilmiştir. Tıp New England Journal bir araştırmaya göre ölen otistik çocukların beyin otopsilerinde normal olanlarla karşılaştırıldığında beyin korteks olağandan farklı olarak kesintiye uğramış olduğu , düzensiz bir şekilde nöron anormal lekeler olduğu görülmüştür. Bu anormalliklerin gebeliğin 19-30 hafta önemli gelişim evrelerinde meydana geldiği düşünülmektedir. Japonya , Avrupa Birliği, Avustralya gibi GDO üretimi ve satışının ile ilgili kısıtlamalara sahip ülkelerde son yıllarda otizmin sabit bir oranda kaldığı görülmüştür. Amerika ‘da Society tarafından yapılan bir çalışmada ise embriyoların morfolojilerinde erken dönemde maruz kaldıkları , zehirli kimyasallar ve kötü çevresel faktörlerin aynı zamanda ileriki zamanlarda Parkinson, Alzheimer, kalp hastalıkları gibi hastalıklarla doğrudan ilişkili olduğu gözlemlenmiştir.

Zarlı çevresel faktörlere sürekli maruz kalan annenlerin düşük zeka , yapısal beyin anormallikleri , diyabet, kanser riski daha yüksek oranda çocuklar dünya ya getirdikleri söylenmiştir. Çocuklarımıza daha sağlıklı günler ve gelecek bırakmak için günlük hayatımızdaki zararlı şeyleri fark edip bunlardan mümkün olduğunca kaçınmalıyız. Tükettiklerimiz konusunda bilinçli hareket etmek hem bizlerin hem gelecek kuşakların yararına olacağını unutmamak ve seçici olmaya çalışmalıyız..