Sevgi bağlarını güçlendirmek  ve yaşam boyu ilişkilere sihirli bir katkıda bulunmak için yapılan bu araştırma sevgi ve şükretmenin gizemli bağını ortaya koyuyor. Sosyal ve  Duyuşsal  Nörobilim araştırmacıları Şükretme  ve sevgi arasında basit bir cevap bulmuşlardır. Araştırmacılar doğal olarak oluşan oksitosin hormonu ile araştırmayı sürdürmüşlerdir.

Oksitosin hormonu beyini nöromodülütör görevi olan  bir hormondur. Daha çok üreme hormonu olarak bilinse de(doğum esnası ve doğum sonrasında salgılanan)  son  zamanlarda davranışlar üzerindeki  etkisi de ortaya koyulmuştur. Genellikle aşk hormonu olarak bilinir, ilişki bağları, evlilik, dostluk gibi sosyal ilişkilerde önemli rol oynar. Şükretmek kişilerdeki oksitosin seviyesini arttırmaktadır. 77 evli heteroseksüel ve tek eşil çiftlerin üzerinde yapılan araştırmada (Greater  Good Bilim Merkezi) şükretme duygusunun  ‘Bağlayıcı’  olduğunu gözlemlemiştir.

Yapılan araştırmada 2 hafta bir ev ortamında gözlemlenen çiftler arasında minnet duygusu yüksek çiftlerin bağlarının daha kuvvetli olduğu gözlemlenmiş olup oksitosin hormonun da fazlalığı saptanmıştır.  Aynı zamanda şükretmek  hayatlarından memnun olmasalar  bile  kişilerin daha enerjik ve ilişkilerinde kendinden emin olmalarını sağlamıştır.

Kişiler aşk ile yaptıkları seçimlerde iyi günlerde minnet duygusu hissederler. Mutlu zamanlarda minnettar olmak çok kolaydır. Fakat her şey olumsuzlaştığında  kim  sizin etrafınızda minnettar olmak ister? Bu haksız bir çelişki olarak gözükse de  kötü bir anda şükretmeyi öğrenmek  çoğu zaman bizi sevince mutluluğa ve  sağlam bağlara ulaştıracak tek şeydir. İlişkilerinizin  bir asansöre ihtiyacı varsa bu canlanmayı karşılıklı minnet duygusu ve hayatınıza şükretmeyle  başarabilirsiniz.

Şükrederek stres  ve başka olumsuz  mutsuzluklarınızın yerine gülümseme koyabilirsiniz. Şükretmek ve oksitosinin sihirli gücü sizi çok daha iyi hissetmenizi ve daha mutlu bir birlikteliği getirecektir…