Aileler neden yeni doğan kız çocuklarının odalarını pembeye, erkek çocuklarının odalarını maviye boyarlar? Pembeyi feminen enerji ile, maviyi ise maskülenlik ile bağdaştırıyoruz. Peki, neden?

Kız Çocukları Neden Pembeyi Severler?

Bilim adamlarına göre, kızların pembe rengi sevmesinin basit bir açıklaması var. Tarih öncesi çağlardan beri, kadınların rolü besin toplayıcıları olmaktır ve meyveler insanlar için çok önemli besin kaynaklarıdır. Meyveler özellikle böğürtlengiller, genellikle olgunluğu gösteren morumsu, kırmızımsı ve pembemsi renklerdedir. Bu bilim adamları kadınların erkeklere göre daha iyi bir renk görüşü geliştirdikleri teorisini savunmaktadır. Bunun nedeni yeşil doğada kırmızı ve pembe meyveleri çabucak tespit etmeye kendilerini alıştırmalarıdır. Ayrıca dişiler duygularını kolayca ifade ederler ve bir kadın utandığı zaman, yanaklarına kan akışı artar ve cilt rengi kırmızıya doğru döner. Pembe de kırmızının bir tonudur. Bir çocuk hastalandığı zaman cilt rengi kızarır, kadınlar çocuklarının hastalandığını hemen fark ederler. Yani kadınlar doğada toplayıcı olduklarından pembe ve kırmızının tüm tonlarına karşı daha duyarlıdır. Uzun süre boyunca, pembe renk güzellik ve hassasiyet ile ilişkili olmuştur.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, geleneksel olarak çoğu aile kız çocuklarının odalarını pembeye boyama eğilimindedir ve kadınlar erken çocukluk döneminden beri buna alıştıklarından, içgüdüsel olarak pembe şeyler satın almak için önceden uygun hale gelirler. Bu durum erken çocukluk döneminde pembeye alıştırılmamış kız çocuklarında daha az gözlenmektedir. Yani küçüklüğünde pembe şeyler yerine oyuncak arabalar ile oynayan kız çocukları büyüdüklerinde de pembe rengi daha az sevmektedir.

Erkek Çocukları Neden Maviyi Severler?

Başka bir araştırma ise hem kadınların hem de erkeklerin biyolojik olarak mavi rengi tercih ettiklerini ancak erkeklerin pembeye yönelik herhangi bir eğilimleri olmadığını göste

rmektedir. Taş devrinde mavi renk, temiz mavi havayı ve temiz suyu temsil etmektedir. Temiz hava ve su insan yaşamı için oldukça önemli etkenlerdir. Ancak yapılan gözlemlere göre kadınlar yinede pembe renge daha düşkün olmuşlardır. Bu çalışmada yapılan gözlemlere göre, kadınlar mavinin tonlarını seçerken bile pembe içeren lila alt tonlarını tercih etmektedirler. Tüketim çağın

da her yerde ürünlerin çoğu kadınlar hedef alınarak üretilmektedir ve üreticiler kırmızı ve pembe tonlarında üretim yaparak bu geleneği güçlendirmektedir. Kadınlar renkler konusunda çok duyarlıdır ve aynı rengi tonundaki ufak bir değişimi bile kolaylıkla fark edebilirler. Bu durum bana masa örtüsü, peçeteler, çiçekler ve tabakların rengi konusunda oldukça takıntılı olanlar gelinleri hatırlatıyor.

Yani renk seçiminde genetiğin çok az payı vardır ve taş devrinden beri kadına ve erkeğe yüklenen sosyal cinsiyet rollerinin getirdiği psikolojik etmenlere bağlıdır. Bu gelenek

yüzyıllar boyunca da desteklenerek güçlenmiştir.